Uyku Nedir

Uykunun sebebi veya fonksiyonu bilinmemektedir. Chicago üniversitesi uyku araştırmalarından Allan Rechtschaffen uykunun hiç bir fonksiyonu olmadığını tespit etmiştir. Adale yorgunluklarının azalmasına rağmen vücudun dinlenmesi için uykuya ihtiyacı olmadığını söylemiştir. Çünkü vücudumuzdaki hücrelerin kendi kendilerini tamir etme yeteneği vardır. Araştırmacıların tespitlerine göre bu esnada faaliyetten uzak olmasına, ya dinlenme veya uyku durumunda bulunmasına da gerek yoktur. Uyku sırasında alınan EEG kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde beyinde faaliyetsizlik görülmemiştir. İngiltere Milli Fizik Laboratuarı Kompütür bilimleri bölümünde psikolog araştırmacı Dr. Evans'a göre uykunun tek maksadı rüya görmemiz için, zemin hazırlamasıdır. Stanford Tıp Merkezi Uyku Kliniği doktoru Dr.William Dument'in görüşüne göre ise; rüya görmek son derece önemlidir. Rüyalar fiziki dengenin oluşmasını sağlanmaktadır. Temple Üniversitesinden Koruyucu ilaç profesörü Dr. Fred Rofers uykunun aktif hayattan tamamıyla uzaklaşmak olmadığını, bilakis yavaşlayan kalp de dahil olmak üzere uzuvlarımızın değişik bir tip yaşayış durumuna girdiğine inanmaktadır. Fakat yinede aklımıza şu sorunun gelmemesi mümkün değil. Uyku geceye ait bir alışkanlık olabilir mi? Uyku araştırmacılarının babası olarak bilinen Nathaniel Klietman uyku haline geçebilmek için bir faaliyet sisteminde kritik bir seviyenin altında şiddetli bir durum olması gerektiği inancındadır. Bütün kainata ölçülü bir hareket yani ritim hakimdir. Med-Cezir, güneş ve ayın doğup batmaları, mevsimler, dünyanın ekseni etrafında dönmesi ve daha pek çok düzenli ve maksatlı hareketler hep bu ritmi bize gösterirler. Dr. Franz Halberg normal durumda ve 24 saatlik bir periyotta meydana gelen değişmeler için "circation" kelimesini kullanmıştır. Vücut dengesi zamana bağlı ritim değişmeleriyle sağlanır. Azalarımızın ritminin en kifayetsiz olduğu anlarda uyku bastırır. Gecenin ilk uyku dönemine hızlı olamayan göz hareketi manasına gelen "NREM- non Raped Eye Movement" denilmektedir. Vücudun dinlendiği en sakin uykudur. Nefesimiz düzgün ve sakindir. EEG kayıtları ve beyin faaliyetleri düzgün ve imtiyazlıdır. Horlamada bu uyku döneminde vuku bulur. Hızlı göz hareketi denilen (REM - Ropel Eye Movement) faal uyku halidir.Vücut hareketsiz olmakla beraber yüzde ve parmak uçlarında düzensiz hareketler vardır. Horlama kesilir. Nefes düzensiz haldedir. Yani hızlı ve yavaş arasında ritim değişikliği görülür. Bazılarının kanaatlerine göre REM uyku hali değil bir çeşit sara nöbetidir. Gece uykumuzun 1.5 ile 2 saati REM uykusudur. NREM ve Rem devreleri 70 ile 110 dakika arasında değişir. Ortalama 90 dakika olarak kabul edilmektedir. Ruhi depresyon geçirenler REM uykusu olmadığı sürece kendilerini daha rahat hissederler. Rüya görme hadisesi ekseriye REM döneminde olmaktadır. Pek çok kişi yatıştırıcı ve uyku verici ilaçları almalarına rağmen REM döneminde faal uyku halinden kurtulamazlar. Halbuki alınan ilaçlarda Rem'i tamamen veya kısmen ortadan kaldırılması aranmaktadır. Normal Gece Uykusu Nedir? Geceleri, uykunun derinliğinde ve karakterindeki tahmin edilebilir boyutlarda değişikler oluşabilir. Sağlıklı genç bir erişkin, ışıklar kapatıldıktan 10-20 dakika sonra uyuyabilir. Daha sonra gece boyunca 5 evreden oluşan uyku siklusları ortaya çıkar. Uykuya dalarken, düşüncelerimiz aklımızda gezinmeye başlar ve çevreyle olan iletişimimiz azalır (Evre 1). Gecenin yaklaşık %50-60'ı evre 2 uykudan oluşmakta olup uykunun hafif dönemini oluşturmaktadır (Örneğin uykudan kolay uyanılır). Evre 3 ve 4, çoğunlukla gecenin ilk yarısında olup “derin uyku” dediğimiz dönemdir. Bu dönemde uyanmak için daha yoğun, güçlü bir uyaran gerekir. Evre1'den 4 kadar olan süreç, uykunun non-REM dönemini oluşturmaktadır. REM ( hızlı göz hareketi) dönemi gece boyunca 90 dakikalık sikluslar tekrarlanır. Her gece ortalama 4-5 REM episodu olur. İlk REM çok kısa olup 10 dakikadan kısa sürerken son REM periyodu ise bir saatten fazla olabilir. Bu da, REM uykusunun çoğunluğunun gecenin ikinci yarısında olduğunu gösterir. REM uykusu rüya görme ile ilişkili olup çoğunlukla en canlı ve kötü rüyalarımızı bu dönemde görürüz. Fakat rüyalar ve zihinsel hayaller uykunun her evresinde olabilir.

Sizde Yorum Yapın